...Kadınların yayın vasıtalarına aldanmamaları gerekir. Nitekim “falan şeyh televizyonda şöyle dedi” denilir. Derim ki: “Eğer bu şeyhte bir hayır olsaydı televizyona çıkmazdı. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah suret yapanlara lanet etsin” buyurmuştur.
Ben onun tamamen hayırsız olduğunu söylemiyorum, lakin bu meclisinde hayır yoktur. Ya da derler ki; filan şeyh kadının nikaplı olarak çıkmasında sakınca olmadığına fetva verdi.” Peki tagutluğa (oy kullanmaya) çıkabilir mi? Bilakis çarşıda, bahçesinde veya işlerinde bir ihtiyacı olup bunu kendisi için yerine getirecek kimsesi yoksa çıkar.
Bu sözümü işiten bütün kadınların oy pusulasını alıp ateşe atmasını umarım. Ancak böylece kendini ateşten kurtarırsın. Zira insanların çoğu kendilerine aldırmaz haldedirler. Hatta İslam ve müslümanlar kurban ediliyor olsa dahi, seçimlerde kazanmayı önemsemektedirler!...”[1]