Soru: “Kardeşlerine ders veren kimse için tezkiye (icazet) şart mıdır? Onu ilim ehlinden kimse tanımıyor ama kendi ülkesinde bilinen güzel bir gidişatı var. Böyle bir kimseden ilim alınır mı?
Şeyh Abdulaziz el-Ber’î’nin cevabı: “Bunun için tezkiyeye gerek yoktur. Çünkü bu zordur. Kim tezkiye edecek? İlim ehlinin onu tanımadığını söylüyorsun zaten. Evet, kendi ülkesinde yaşamış, ilim talep etmiş, çok okumakla da olsa, Ehl-i sünnet kitaplarına yoğunlaşmış ve istifade etmiştir. Sünnet ehli alimlerle ve faydalanılan ilim talebeleriyle görüşür. Onda bid’at ehlinin gidişatı görünmez, derslerine ve hutbelerinde bid’at ehlinin sözlerini delil getirmez, onların alametlerini desteklemez. Böyle bir kimseden ilim alınır, cesaretlendirilir, sağda solda davet konusunda serbesttir. İmkan varsa konferanslar verdirilir. O selefi bir kardeş sayılır. Nitekim sorunda da belirttiğin gibi güzel bir gidişatına şahitlik edilmiştir. Ondan ilim alınır, hutbe ve derslerinden istifade edilir.”