Bilindiği üzere T.C. anayasasının 24. Maddesi ile vatandaşların din ve vicdan hürriyeti güvence altına alınmıştır. Yine vatandaşlarının eğitim, öğretim ihtiyacını karşılamak devletin sorumluluğundadır. Lakin müslüman halktan vergi alan devlet, uzun zamandan beri milli eğitim bakanlığı tekelinde yürüttüğü eğitim öğretim faaliyetlerinde toplumun inançlarına aykırı pekçok unsuru dayatmak ve çocukların, müslümanların inançlarına muhalif unsurları irtikap etmeleri şartıyla ilköğretimi mecbur tutmak suretiyle hem anayasaya aykırı suç işlemekte, hem devlet adına vergi alınan topluma nankörlük ederek, din düşmanı bir görüntü sergilemektedir.
Bursa ilinden bir kardeşimizin yaşadığı bölgede eğitim kurumlarında inançlarına aykırı durumları ıslah etmelerini, aksi halde çocuğunun okula devam etmesi için onu zorlayamayacağını belirten bir dilekçe vermesi üzerine, devletin Milli Eğitim kurumu adına cevap yazan müfettiş Yavuz Bayar adlı şahıs, "hem suçlu hem güçlü" deyiminde nitelendiği gibi, mezkur aykırılıkları örtbas etmekle kalmamış, bir de utanmadan sıkılmadan, bahsi geçen vatandaşı, çocuğunun okula devamını sağlamadığı takdirde TCK. 222. Maddesine göre işlem yapılmasıyla tehdit etmiştir.
Buradan devlet erkanına, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine, görevli savcılara ve kamu vicdanına seslenerek diyorum ki, bizler vergi veren T.C. vatandaşı Müslümanlar olarak din ve inançlarımızla zıtlık arz eden hiçbir kanun, yönetmelik ve kararnameyi kabul etmek mecburiyetinde değiliz. Bilakis bizlerden vergi alan devlet Anayasada da güvence altına alındığı gibi inançlarımıza uygun eğitim hizmetini vermek zorundadır. Şayet bunu yapamayacaksa, bunu sağlayacak olan özel girişimlere müsaade eden kanunları düzenlemek zorundadır.
Yukarıda bahsedilen çirkin suç cezasız kalmamalı, görev yetkilerini aşarak, hukuk devleti nâmına hukuksuzluk işleyen Milli Eğitim müfettişi Yavuz Bayar ve ona benzer tavırda din düşmanlığı yapan kimselere, Bakanlık yetkililerince veya hukukî yargı organlarınca haddi bildirilmelidir. Vicdanımızı rahatsız eden Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerini bu aymazlıktan ve despot tavrından dolayı şiddetle kınıyor ve Türkiye'de yaşayan Müslümanları, temel haklarına yönelik işlenen bu suçlara karşı kayıtsız kalmamaya davet ediyoruz.