Abdulaziz b. Abdillah el-Uveysî dedi ki: “Malik b. Enes rahimehullah şöyle dedi:
لَا يَنْبَغِي أَنْ تُتْرَكَ الْعَمَائِمُ، وَلَقَدِ اعْتَمَمْتُ وَمَا فِي وَجْهِي شَعْرَةٌ، وَلَقَدْ رَأَيْتُ فِي مَجْلِسِ رَبِيعَةَ بِضْعَةً وَثَلَاثِينَ رَجُلًا مُعْتَمًّا وَقَالَ مَالِكٌ: وَأَخْبَرَنِي عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ دَخَلَ هَذَا الْمَسْجِدَ ذَاتَ يَوْمٍ بِغَيْرِ عِمَامَةٍ، قَالَ: فَسَبَّنِي أَبِي سِبَابًا شَدِيدًا، قَالَ: فَقَالَ لِي: إِنِّي أَكْرَهُ أَنْ أَذْكُرَ سِبَابَهُ إِيَّايَ، وَقَالَ: أَتَدْخُلُ الْمَسْجِدَ مُنْحَسِرًا لَيْسَ عَلَيْكَ عِمَامَةٌ، قَالَ مَالِكٌ: وَالْعَمَائِمُ وَالِانْتِعَالُ مِنْ عَمَلِ الْعَرَبِ الْمَاضِينَ لَا تَكَادُ تَعْمَلَهُ الْأَعَاجِمُ
“Sarıkların terk edilmesi uygun değildir. Ben yüzümde tüy bitmemişken sarık sarardım. Rebia b. Abdirrahman’ın meclisinde otuz küsür kimseyi sarıklı gördüm. Abdulaziz b. el-Muttalib bana şöyle haber verdi:
“O, bir gün mescide sarıksız olarak girince babası kendisine çirkin bir şekilde sövmüş. Dedi ki:
“Burada onun bana sövdüğü kelimeyi zikretmek istemiyorum. Babam bana şöyle dedi:
“Mescide sarıksız olarak, başı açık mı giriyorsun?” Malik dedi ki: